MOTİVASYON: Nasıl Motive Olunacağına ve Nasıl Motive Kalınacağına Dair Bilimsel Kılavuz

Motivasyon güçlü ama kurnaz bir canavardır. Bazen motive olmak gerçekten çok kolaydır ve kendinizi heyecanlı duygular içinde bulursunuz. Diğer zamanlarda, kendinizi nasıl motive edeceğinizi bulmak neredeyse imkansızdır ve ertelemenin kaçınılmaz döngüsüne hapsolursunuz. Bu yazı nasıl motive olunacağına ve motive kalınacağına dair en iyi fikirleri ve en yararlı araştırmaları içerir.

Bu yazı gaza getiren motivasyon konuşması gibi olmayacak. Bunun yerine, en başta nasıl motive olunacağının ve uzun vadede nasıl motive kalınacağının arkasındaki bilimi analiz edeceğiz. İster kendinizi nasıl motive edeceğinizi ister bir takımı nasıl motive edeceğinizi bulmaya çalışıyor olun, bu sayfa bilmeniz gereken her şeyi kapsamalıdır.

Motivasyon: Nedir ve Nasıl Çalışır?

Bilim adamları motivasyonu, bir şeyi yapmaya yönelik genel istekliliğiniz olarak tanımlarlar. Aslında bu sizi harekete geçmeye zorlayan bir dizi psikolojik güçtür. Hepsi güzel açıklamalar ama bence motivasyonun daha kullanışlı bir tanımını bulabiliriz.

Motivasyon Nedir?

Peki motivasyon tam olarak nedir? Yazar Steven Pressfield’ın “The War of Art” adlı kitabında motivasyonun özüne indiğini düşündüğüm harika bir sözü var. Pressfield’ın deyişiyle, “Bir noktada, bir şeyi yapmamanın acısı, yapmanın acısından daha büyük oluyor.”

Başka bir deyişle, bir noktada değişmek aynı kalmaktan daha kolaydır. Bir noktadan sonra spor salonunda harekete geçmek ve güvensiz hissetmek, kanepede hareketsiz oturmaktan ve kendinden nefret etmekten daha kolaydır. Satış araması yaparken garip hissetmek, banka hesabınızdaki azalan para miktarı hakkında hayal kırıklığına uğramaktan daha kolaydır.

Motivasyonun özü bence bu. Her seçimin bir bedeli vardır, ancak motive olduğumuzda, aynı kalmanın acısına katlanmak yerine eylemin zorluğuna katlanmak daha kolaydır. Bir şekilde -genellikle haftalarca ertelemeden sonra ve yaklaşan teslim tarihiyle karşı karşıyayken- zihinsel bir eşiği geçeriz ve işi yapmamak, gerçekten yapmaktan daha acı verici hale gelir.

Şimdi önemli bir soruya gelelim: Bu zihinsel eşiği geçmemizi ve tutarlı bir şekilde motive hissetmemizi sağlamak için ne yapabiliriz?

Motivasyon Hakkında Doğru Bilinen Yanlışlar

Motivasyonla ilgili en şaşırtıcı şeylerden biri, genellikle yeni bir davranışa başlamadan önce değil, sonra gelmesidir. Motivasyonun, motive edici bir videoyu pasif olarak tüketmenin veya ilham verici bir kitap okumanın bir sonucu olarak geldiğine dair yaygın bir yanılgıya sahibiz. Bununla birlikte, aktif ilham çok daha güçlü bir motive edici olabilir.

Motivasyon genellikle eylemin nedeni değil sonucudur. Başlamak, çok küçük adımlarla bile, doğal olarak momentum üreten aktif bir ilham biçimidir.

Bu etkiyi Verimlilik Fiziği olarak adlandırabiliriz çünkü bu, temel olarak Newton’un alışkanlık oluşumuna uygulanan Birinci Yasasıdır: Hareket halindeki nesneler hareket halinde kalma eğilimindedir. Bir göreve başladıktan sonra, onu ilerletmeye devam etmek daha kolaydır.

Bir davranışa başladıktan sonra motivasyona çok fazla ihtiyaç duymazsınız. Bir görevdeki zorluk neredeyse tamamı başlangıçtadır. Başladıktan sonra ilerleme daha doğal bir şekilde gerçekleşir. Diğer bir deyişle, genellikle bir görevi bitirmek, onu ilk yapmaya başlamaktan daha kolaydır.
Bu nedenle, motive olmanın anahtarlarından biri, başlamayı kolaylaştırmaktır.

Nasıl Motive Olunur ve Harekete Geçilir?

Pek çok insan, sürecin diğer kısımlarına çok fazla zaman ve enerji harcadıkları için, istedikleri hedeflere ulaşmakta ve ihtiyaç duydukları motivasyonu bulmakta zorlanırlar. Motivasyon bulmayı ve başlamayı kolaylaştırmak istiyorsanız, davranışınızın ilk aşamalarını otomatikleştirmeye çalışın. Bu sizin başlamanızı daha kolay hale getirir.

Motivasyonunuzu Planlayın

Yazmakla ilgili bir konuşma sırasında, arkadaşım Sarah Peck bana baktı ve “Pek çok insan yazmaya hiç başlamaz çünkü her zaman bir sonraki yazıyı ne zaman yazacaklarını merak ederler” dedi. Spor yapmak, iş kurmak, sanat yaratmak ve birçok alışkanlık edinmek için de aynı şeyi söyleyebilirsiniz.

• Spor yapmak için kafanızda belirli bir zaman yoksa, o zaman her gün “Umarım bugün spor yapmak için motive olurum” diye düşünerek uyanırsınız.

• Haftalık işlerinizi yazarak, planlı bir şekilde oluşturmuyorsanız kendinize “Bunu yapmak/başlamak için iradeli olmam gerekiyor” gibi şeyler söylerken bulacaksınız.

The Guardian’daki bir makale, “Ne zaman ve nerede çalışacağınıza karar vermeye çalışırken kaynakları boşa harcarsanız, işi yapma kapasitenizi engellersiniz” diyerek durumu özetledi.

Kendiniz için bir program belirlemek basit gibi görünebilir, ancak hedeflerinize yaşanacak bir zaman ve yer vererek karar verme sürecinizi kolaylaştırabilirsiniz. Motivasyon seviyeleriniz ne olursa olsun takip etme olasılığınızı artırır. Bu ifadeyi desteklemek için irade ve motivasyon üzerine çok sayıda araştırma var.

Motivasyonun veya ilhamın size sihirli bir değnekle dokunmasını beklemeyi bırakın ve alışkanlıklarınız için bir program belirleyin. Profesyoneller ve amatörler arasındaki fark budur. Profesyoneller bir program belirler ve ona sadık kalır. Amatörler ise ilham veya motivasyonu hissedene kadar beklerler.

Nasıl Motive Olunur (Öyle Hissetmediğinizde Bile)

Dünyanın en üretken sanatçılarından bazıları kendilerini nasıl motive ediyor? Sadece programlar belirleyerek değil aynı zamanda ritüeller de oluştururlar.

Twyla Tharp, modern çağın en büyük dansçılarından ve koreograflarından biri olarak kabul ediliyor. En çok satan kitabı The Creative Habit’te (sesli kitap) Tharp, başarısında ritüellerin veya etkinlik öncesi rutinlerin oynadığı büyük rolü tartışıyor:

Hayatımın her gününe bir ritüelle başlıyorum; Sabah 5:30’da uyanırım, spor kıyafetlerimi, tozluklarımı, tişörtlerimi ve şapkamı giyerim. Manhattan’daki evimin önünden geçiyorum, bir taksi durduruyorum ve şoföre beni 91st Street ve First Avenue’deki Pumping Iron spor salonuna götürmesini söylüyorum, burada iki saat egzersiz yapıyorum. Ritüel, her sabah spor salonunda yaptığım esneme ve ağırlık çalışması değil; ritüel taksidir. Şoföre nereye gideceğimi söylediğim an ritüeli tamamlamış oluyorum.

Bu basit bir eylem gibi görünebilir, ancak bunu her sabah aynı şekilde yapmak onu alışkanlık haline getirir (tekrarlanabilir ve yapılması kolay hale getirir). Aslında bu da atlama veya farklı yapma şansımı azaltır.

Diğer birçok ünlü yaratıcının da ritüelleri vardır. Popüler kitabı Daily Rituals: How Artists Work’te yazar Mason Currey, dünyanın birçok büyük sanatçısının tutarlı bir program izlediğini belirtiyor.

• Maya Angelou (Amerikan anı yazarı) yerel bir otel odası kiraladı ve oraya yazmaya gitti. Sabah 6:30’da geldi, öğleden sonra 2’ye kadar yazdı ve sonra biraz düzenleme yapmak için eve gitti. Otelde hiç uyumadı.

• Pulitzer Ödülü sahibi Michael Chabon (Amerikalı yazar), haftada beş gece 22:00 ile 03:00 saatleri arasında yazıyor.

• Haruki Murakami (Japon yazar) sabah 4’te uyanır, beş saat yazar ve ardından koşuya çıkar.

En iyi kreatiflerin işi, motivasyona veya ilhama bağlı değildir, bunun yerine tutarlı bir model ve rutini takip eder. İşte motive olmak için ritüel ve bu rutini nasıl uygulayabileceğinize dair bazı örnekler:

– Daha tutarlı egzersiz yapın: Spor salonunda aynı ısınma rutinini kullanın.

– Daha yaratıcı olun: Yazmaya, resim yapmaya veya şarkı söylemeye başlamadan önce yaratıcı bir ritüeli takip edin.

– Her güne stressiz başlayın: Beş dakikalık bir sabah meditasyon ritüeli oluşturun.

– Daha iyi uyuyun: Yatmadan önce bir “güç kapatma” rutini uygulayın.

Bir ritüelin gücü, davranışınızı başlatmak için bilinçsiz bir yol sunmasıdır. Alışkanlıklarınıza başlamayı kolaylaştırır ve bu tutarlı bir şekilde takip etmenin daha kolay olduğu anlamına gelir.

İyi bir ritüelin anahtarı, bir karar verme ihtiyacını ortadan kaldırmasıdır: İlk önce ne yapmalıyım? Bunu ne zaman yapmalıyım? Bunu nasıl yapmalıyım? Çoğu insan nasıl başlayacağına karar veremediği için asla harekete geçemez. Bir davranışa başlamanın kolay ve otomatik olmasını istersiniz, böylece zorlu bir hale geldiğinde onu bitirecek güce de sahip olursunuz.

Motivasyon Alışkanlığı Nasıl Yapılır?

Daha iyi ritüeller oluşturmak ve motivasyonu bir alışkanlık haline getirmek için atabileceğiniz üç basit adım var.

Adım 1: İyi bir “oyun öncesi” rutin, bu rutin ona hayır diyemeyecek kadar kolay olmalıdır. Oyun öncesi rutininize başlamak için motivasyona ihtiyacınız olmamalıdır. Örneğin, yazma rutinim bir bardak su içerek başlar. Halter rutinim, kaldırma ayakkabılarımı giyerek başlar. Bu görevler o kadar kolay ki onlara hayır diyemezsiniz.

Herhangi bir görevin en önemli kısmı başlamaktır. Başlangıçta motive olamazsanız, motivasyonun genellikle başladıktan sonra geldiğini göreceksiniz. Bu nedenle, oyun öncesi rutininizin başlatılması inanılmaz derecede kolay olmalıdır.

Adım 2: Rutininiz sizi nihai hedefe doğru ilerletmeli.

Zihinsel motivasyon eksikliği genellikle fiziksel hareket eksikliği ile bağlantılıdır. Kendinizi depresif, sıkılmış veya motivasyonsuz hissettiğinizde fiziksel durumunuzu kontrol edin.

Bunun tersi de doğrudur. Fiziksel olarak hareket ediyor ve meşgulseniz, zihinsel olarak meşgul ve enerji dolu hissetmeniz çok daha olasıdır. Örneğin, dans ederken kendinizi canlı, uyanık ve enerjik hissetmemek neredeyse imkansızdır.

Rutininizin başlaması mümkün olduğunca kolay olsa da yavaş yavaş sizi daha fazla fiziksel harekete geçmelidir. Zihniniz ve motivasyonunuz fiziksel hareketlerinizi takip edecektir. Fiziksel hareketin egzersiz anlamına gelmesi gerekmediğini belirtmekte fayda var. Örneğin, amacınız yazmaksa, rutininiz sizi fiziksel yazma eylemine yaklaştırmalıdır.

Adım 3: Her seferinde aynı modeli izlemeniz gerekir.

Etkinlik öncesi rutininizin birincil amacı, her zaman belirli bir görevi yapmadan önce gerçekleştirdiğiniz bir dizi etkinlik oluşturmaktır. Etkinlik öncesi rutininiz zihninize

“Ben ___ yapmadan önce bunları yapıyorum” der.

Sonunda, bu rutin performansınıza o kadar bağlı hale gelir ki, sadece rutini yaparak, performans göstermeye hazır bir zihinsel duruma gelirsiniz. Motivasyonu nasıl bulacağınızı bilmenize gerek yok, sadece rutininize başlamanız yeterli olacaktır.

Etkinlik öncesi rutininiz, bunu yapmak için motive olmasanız bile, alışkanlığınızı başlatan tetikleyicidir.

Bu oldukça önemlidir, çünkü kendinizi motive hissetmediğinizde, daha sonra ne yapmanız gerektiğini anlamak genellikle çok fazla iş demektir. Başka bir kararla karşı karşıya kaldığınızda, genellikle o işi bırakmaya karar verirsiniz. Ancak, etkinlik öncesi rutininiz bu sorunu çözer çünkü bundan sonra ne yapacağınızı tam olarak bilirsiniz. Tartışma ve karar verme yoktur. Bu noktada Motivasyon eksikliği önemli değil. Siz sadece modeli takip edin.

Uzun Vadede Nasıl Motive Olunur?

Motive olmayı ve bir göreve başlamayı kolaylaştırmak için bazı stratejiler ele aldık. Peki ya uzun vadede motivasyonu korumak için ne yapılmalı? Uzun süre motive kalmak için nasıl bir yol izlemeliyiz?

Goldilocks Kuralını Kullanarak Nasıl Motive Olunur?

Tenis oynadığınızı hayal edin. Dört yaşındaki bir çocuğa karşı ciddi bir maç oynamaya kalkarsanız, çabuk sıkılırsınız. Çünkü maç size çok kolay gelecektir. Peki ya bu maçı, Roger Federer veya Serena Williams gibi profesyonel bir tenisçiye karşı oynadığınızı hayal edin, kendinizi farklı bir nedenden dolayı demoralize edilmiş bulacaksınız. Çünkü bu sefer maç çok zor gelecektir.

Bu deneyimleri, size eşit olan birine karşı tenis oynamakla karşılaştırın. Oyun ilerledikçe birkaç puan kazanıyorsunuz ve birkaç puan kaybediyorsunuz. Maçı kazanma şansınız var, ancak yalnızca gerçekten denerseniz. Böyle bir durumda odak noktanız daralır, dikkat dağıtıcı şeyler kaybolur ve kendinizi tamamen elinizdeki göreve vermiş bulursunuz. Karşılaştığınız zorluk “sadece yönetilebilir “olur. Zafer garanti değil ama mümkün. Bilim, bunun gibi görevlerin bizi uzun vadede motive etme olasılığının yüksek olduğunu keşfetti.

İnsanlar meydan okumaları sever, ancak yalnızca optimal zorluk bölgesi içindeyseler. Mevcut yeteneklerinizin önemli ölçüde altında olan görevler sıkıcıdır. Mevcut yeteneklerinizin önemli ölçüde ötesinde olan görevler cesaret kırıcıdır. Ancak başarı ve başarısızlığın tam sınırında olan görevler, insan beyni için inanılmaz derecede motive edicidir. Aslında Mevcut ufkumuzu aşan bir beceride ustalaşmaktan başka bir şey istemiyoruz.

Bu olguya Goldilocks Kuralı denir. Goldilocks Kuralı, insanların mevcut yeteneklerinin sınırında olan görevler üzerinde çalışırken en yüksek motivasyonu yaşadıklarını belirtir. Çok zor değil. Çok kolay değil. Tam kararında.

Goldilocks Kuralına uyan görevler üzerinde çalışmak, uzun vadeli motivasyonu korumanın anahtarlarından biridir. Kendinizi bir görev üzerinde çalışmak için motivasyonsuz hissediyorsanız, bunun nedeni genellikle o görevin sıkıcı bir alana sürüklenmesi veya çok zor bir alana itilmiş olmasıdır. Görevlerinizi, meydan okunmuş ama yetenekli hissettiğiniz alana geri çekmenin bir yolunu bulmalısınız.

Motivasyon Kaybolduğunda Ne Yapmalı?

Kaçınılmaz olarak, bir görevi yerine getirme motivasyonunuz bir noktada düşecektir. Motivasyon kaybolduğunda ne olur?

Zihniniz bir Öneri Motorudur

Aklınıza gelen her düşünceyi bir emir olarak değil, bir öneri olarak kabul edin. Şu anda, bunu yazarken, zihnim yorgun hissettiğimi söylüyor. Vazgeçmemi öneriyor. Daha kolay bir yol izlememi öneriyor.

Ancak bir an duraklarsam yeni öneriler keşfedebilirim. Zihnim ayrıca bu işi bitirdiğimde kendimi çok iyi hissedeceğimi söylüyor. Programa bağlı kaldığımda inşa ettiğim kimliğe saygı duyacağımı ima ediyor. Bu, canımın istemediği zamanlarda bile bu görevi bitirme yeteneğine sahip olduğumu gösteriyor.

Unutmayın, bu önerilerin hiçbiri emir değildir. Onlar sadece seçeneklerdir. Hangi seçeneği izleyeceğinizi seçme gücünüz var.

Rahatsızlık Geçicidir

Normal gün veya haftanızdaki zamana göre, yaptığınız neredeyse tüm alışkanlıklar hızla sona erer. Antrenmanınız bir veya iki saat içinde biter. Raporunuz yarın sabaha kadar tamamlanacak ve sonra bitecektir.
Hayat şimdi hiç olmadığı kadar kolay. 300 yıl önce, kendi yemeğinizi bulmaz ve kendi evinizi inşa etmezseniz ölürdünüz. Bugün, telefonun şarj cihazını unuttuğumuz için mızmızlanıyoruz.

Perspektifinizi koruyun. Hayatınız güzel ve rahatsızlık verici şeyler geçici. Bu rahatsızlık anına adım atın ve sizi güçlendirmesine izin verin.

İyi Bir İş Yaptıktan Sonra Asla Pişman Olmazsınız!

Kaynak: https://jamesclear.com/motivation